Sevgili Anne ve Babalar, Saygıdeğer Büyüklerimiz….
Bilindiği üzere Coronavirüs (Covid-19) tüm dünyayı etkisi altına almış, dünya geneli zor bir süreçten geçmekteyiz. Bu süreçte bazı değişimlerin olduğu, bunlardan biri de eğitimin uzaktan eğitim ile sürdürülmeye başlanmasıdır. Yıllarca eğitim derslerimizde; üniversite öğrencilerimize, öğretmen adaylarına hep şunu söylemişizdir; dünyayı robotlar yönetecek olsa bile, öğretmen mesleğini yönetmeleri mümkün değildir. Çünkü robotlar, bir öğretmenin öğrenciye verdiği sevgi ve şevkati, ilgiyi asla veremez. En önemli şey de budur! Şu an, bu zor süreçte öğretmen rolünü biz anne-babalar üstlenmek zorunda kaldık….
Birçok zorlukla karşı karşıyayız. Bunlardan biri ve aslında en önemlilerinden biri çocuklarımızın eğitimidir. Çocuklarımız okul sürecinde kaldıkları yerden öğretmenlerimizin ışığı altında, dijital eğitim sürecine bizlerle evde devam ediyorlar. Dersleri takip edebilmek için elimizden tablet düşmüyor, günün çoğunu bilgisayar karşısında geçirmek zorunda kalıyoruz. Aynı anda hem ev işlerini yoluna koymaya, hem kendi işimizi evden yönetmeye çalışırken, aynı anda da çocuklarımızın eğitimini takip ediyor onlara yardımcı olmaya çalışıyoruz. Sırası geliyor onlarla birlikte çalışıyoruz. Bunlar kolay işler değil! Stresli, sürekli kaygı duyduğumuz, ara ara kaygı nöbetleri geçirdiğimiz bu zor zamanda çocuklarımızın psikolojisini doğru kontrol etmek ve onlara derslerinde olumlu yönde katkı sağlamak önemli iştir. Özellikle çocuklarımızla geçirdiğimiz bu eğitim sürecinde; önemli ve tüm bilim dallarının anası olan matematik eğitimine katkı sağlamak adına sizlerle bazı önemli noktaları paylaşmak istiyorum.
Biliyoruz ki Matematik, dünyada en soyut bilimlerden biri olması nedeniyle zor bir ders olarak bilinmekte, antisempati duyulan bir ders olmaktadır. Bu dersi öğrencilere sevdirecek olan biz matematik eğitimcileridir. Şu an ise bu görevi anne-babalar üstlenmiş durumdadırlar. Matematik başlı başına çoğu zaman stres ortamı oluşturan bir ders olmuş, öğrencilerin yaşamış olduğu stres ve kaygı, beraberinde matematik kaygısını getirmiş ve bazı öğrencilerde ömür boyu devam edecek durumlara da sebep oluşturmuştur. Önemli olan bu zor süreçte, stresin hat safhada olduğu bu günlerde matematik eğitimini çocuklarımızla birlikte sürdürürken onlara bu dersin ve bugünün stresini birlikte yükleyerek yardımcı olmaya çalışmayalım lütfen! Elimizden geldiğince öncelikle biz ebeveyinler stresimizi kontrol altına alıp, çocuklarımızla geçirdiğimiz bu zamanın kıymetini bilerek, evde derslerimizi eğlenceli ve güler yüzlü karşılıklı çalışarak yapmaya çalışmamızdır. Zorlandığımız yerlerde internetten eğitim dökümanlarını okuyalım, araştıralım, öğretmenlerimize danışalım, kendi yaratıcılığımızı kullanarak, özellikle küçük yaş gruplarında çok farklı tarzda oyunlar yaratabiliriz çocuklarımıza. Onlarla birlikte oynayabiliriz. Bunları yaparken aslında bazen öğretmenlerin bize çocuklarımız hakkında söylediği olumsuz durumları çok iyi görme ve keşfetme fırsatı yakalayabiliriz. Çocuklarımızı çok iyi tanıma fırsatı bulduğumuz bir süreçten geçiyoruz. Evet zor bir süreç….
Çocuklarımıza matematiği sevdirmemiz mümkündür. Öncelikle buna inanmamız gerekiyor. İnanmakla, yarı yarıya başarmış oluyoruz. Bunların çözüm yolları mevcuttur. Çünkü matematik eğitiminin amaçlarından biri, çocukların günlük hayattaki problemlerini çözmelerine yardımcı olmasıdır. Aileler çocuklarıyla zaman geçirirken, oyun oynarken matematiksel cümleler kurarak veya matematiksel oyunlar oynayarak matematiği eğlenceli hale getirebilirler. Birlikte market alış-verişini yaparken çocuğunuzla akıldan hessaplamalar yaparak onu günlük hayat matematik problemlerine hazırlayabilirsiniz. Birlikte satranç oynayabilir, akıl yürütme becerilerinin gelişmesine katkı koyabilirsiniz. Birlikte Monopoly oynayabilirsiniz, sudoku çözebilirsiniz. Matematik test yaprakları alarak, özellikle tatillerde öğrenilen bilgiyi pekiştirmek adına birlikte çözebilirsiniz. Evde somut modellere örnek olarak mevcut eşyalarla (küp şeker, zar, top, zeka küpü, kibrit kutusu, vb.) geometrik şekil ve cisimlerin neler olduğunu hatırlatabilirsiniz. Basit akıl yürütme gerektiren dört işlem problemlerini sözlü sorabilirsiniz. Tangram seti alıp birlikte oynayabilirsiniz. Oyun hamurları ile geometrik şekilleri dizayn edebilirsiniz. Tablet veya bilgisayar ortamında, bilgisayar destekli matematik öğretimi yazılımlarını birlikte oynayabilirsiniz. Doğadaki taşları, mevsim yapraklarını, sebze-meyveleri toplayarak ritmik sayma yapabilirsiniz. İnanın ki bu aktivitelerle çocuğunuza hem matematiği sevdirmiş hem de aranızdaki iletişimi güçlendirmiş olursunuz. Ailelerin çocuğuna kendisini sevdirmeyi başardığı gibi, matematiği sevdirmesi de mümkün.
Herşey sevmekle ve inanmakla başlar. Bu zor günleri atlatacağımıza inancımız tamdır. Evde kalalım, güvende kalalım, hem kendimizi hem de sevdiklerimizi koruyalım….
Güzel ve eğlenceli matematik dersleri geçirmeniz dileğiyle….
Yrd. Doç. Dr. Meryem GÜLYAZ CUMHUR
Yakın Doğu Üniversitesi
Fen-Edebiyat Fakültesi
Matematik Bölümü Öğretim Üyesi